Sebebi ne olursa olsun, bireyler Türkiye’ye taşınmayı düşündüklerinde çoğu zaman akla gelen ilk tercih olarak İstanbul öne çıkıyor. Dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan İstanbul, gelişmiş bir ekonomik üst yapı ile hem iş hem de eğlenceli bir hayat için sınırsız fırsatlara sahiptir.

Ancak ülkenin sahil bölgeleri de kendine özgü bir cazibeye sahiptir. Bir yarımada olan Türkiye, Ege ve Akdeniz boyunca eşsiz doğa ve tarih harikalarıyla bezeli bir kıyı şeridine sahiptir. İzmir, Aydın, Muğla, Antalya ve şimdi de Mersin, konforlu yaşam koşulları sunan modern şehirler arasında Avrupalı göçmenlerin en çok tercih ettiği yerler arasında yer alıyor.

Peki şimdi bir göz atalım: Avrupa’da yaşayan pek çok insan neden Türkiye’yi yeni evleri olarak seçiyor? Bu seçimlerin pek çok ve çeşitli nedenleri var. Bu yazımızda Türkiye’nin sunduğu yadsınamaz avantajlara odaklanırken, Akdeniz bölgesine özgü bilgileri de sizlerle paylaşacağız.

Türk Mutfağında Güneşin Tadı: Çiftlikten Sofraya Sağlıklı ve Lezzetli Yerel Ürünler 

Yerel olarak yetiştirilen sebze ve meyveleri ile Türk mutfağı, dünyanın en lezzetli ve sağlıklı mutfaklarından biri olarak öne çıkıyor. Bol güneş ışığı ve toprağın doğallığı, ürünlerin besin değerini maksimum seviyeye çıkararak yemeklerinize eşsiz bir lezzet katıyor.

Burada tüm ürünler, en taze haliyle satılıyor; muz, mango, avokado ve muşmula gibi subtropikal ve tropikal meyveler otantik tadlarıyla başka hiçbir yerde benzeri olmayan bir lezzet deneyimi sunuyor. Orta ve Kuzey Avrupa ülkelerinde bu ürünler genellikle taşıma sırasında olgunlaştıkça doğal tatlarını kaybederler. Üstelik Türkiye’de sebze ve meyvenin maliyeti Avrupa’ya kıyaslandığında çok kat daha düşüktür. Ancak et severler için olarak belirtmekte fayda var; Türkiye’deki et fiyatları Londra ile benzer seviyelerde seyretmektedir.

Sağlık Cenneti: Çok Düşük Maliyetle Türkiye’nin Birinci Sınıf Sağlık Hizmetleri

Tıbbi tedavi amacıyla dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye gelen turistlerin sayısı her geçen yıl artıyor. TUIK  ve Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre 2021 yılında 670.730 kişi yurtdışından gelerek Türkiye’de sağlık hizmeti almışken, bu sayı 2022 yılında toplamda 1.258.382 kişiye ulaşmış durumdadır. Öte yandan Türkiye Seyahat Acentalar Birliği’nin  (TURSAB) yaptığı açıklamada bu yıl 1,8 milyonun üzerinde sağlık turistinin Türkiye’de hizmet alması bekleniyor.

Türkiye üst düzey sağlık hizmetleri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Avrupa ülkelerine göre 2-3 kat daha uygun fiyatlandırma yaparak dünyanın en önde gelen sağlık turizmi ülkesi olmaya devam ediyor.

Örneğin kapsamlı bir check-up, Almanya veya Birleşik Krallık’ta 1.500 Euro’’dan başlarken Türkiye’de bu hizmet yalnızca 500 ABD Doları karşılığında tamamlanabiliyor. Ayrıca Türkiye’de uzun süre kalmayı planlayanlar için Türkiye’de oturma izni almak, kamu sağlık hizmetlerine de ücretsiz erişimin kapısını aralıyor.

 Güvenli Sokaklar, Açık Kalpler: İşte Türkiye’de Hayat!

Türkiye’de hemen her şehrinin sokaklarında açık mağaza vitrinleri ve kafelerin kaldırımlara taştığını ve mobilya ve araç gereçlerini geceleri dahi dışarıda bıraktığını gözlemleyebilirsiniz. Bu açıklık kültürü, sadece güvenlik duygusunu değil, aynı zamanda gelenek ve modernliğin bir birleşimini de yansıtmaktadır.

Türk hükümetinin ileri teknoloji güvenlik sistemlerini uygulamasıyla birlikte suç oranlarında belirgin bir düşüş gözlemlenmiş, bu da güvenli bir ortamın oluşmasına önemli katkı sağlamıştır. Türkiye’nin bu güvene dayalı yaklaşımı, bölge sakinleri ve ziyaretçiler için kamusal alanlardan güvenle yararlanabilecekleri bir destinasyon haline getiriyor. Güvenlik ve kültürel açıklığın bu birleşimi, Türkiye’yi misafirperver ve güvenli bir sığınak olarak farklı kılan belirleyici bir özelliktir.

Türkiye’de Alkol ve Toplum: İslam Kültürünün Güvenli Dokunuşu 

Türkiye’de dikkate alınması gereken bir diğer nokta ise dini kültürüdür. Türkiye’de modern bir yaşam tarzı benimsenmesine rağmen İslam’ın etkisi toplumsal dokuyu olumlu yönde şekillendiriyor. Alkol tüketimi ile ters düşen bu kültür sayesinde, yerel halkın toplum içinde alkolün aşırılığından koruyarak, güvenli bir ortam oluşturmasını kayda değer bir katkı sağlıyor. sağlıyor. Sokaklar sakin kalıyor ve geceleri sarhoş grupların yokluğu genel güvenlik duygusunu artırıyor.

Bu kültürel norm aynı zamanda çocukların sağlık ve refahına da yansıyor ve genç nüfus arasında alkolle ilgili sorunların daha az görülmesine katkıda bulunuyor.

Ancak Türkiye, kültürel değerlerle bireysel tercihler arasında dengeyi çok iyi ayarlayabilen bir ülkedir. Günün her saati, restoranlarda rahatlıkla alkol sipariş edilebilir ken, süpermarketlerde alkol satışının 22:00’den sonra yasaklandığını lütfen unutmayın.

Farklılıkları Birleştiren Türkiye: Misafirperverlik ve Hoşgörü 

Türkiye, bütün dinleri kucaklayan ve tarihi bakımdan çok kültürlü bir mirasın sahibi olan bir ülkedir. Yarımadada bin yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Türkler, anavatanları ile gurur duyuyor, her milletten ve kültürden insana sıcak bir misafirperverlik gösteriyor.

Bu misafirperver tutum, bir arada barış içinde yaşamanın yaygın olduğu günlük yaşamda da açıkça görülüyor. Başörtülü bir Müslüman kadın ile kısa etekli ve dövmeli Avrupalı bir kızın birlikte yürürken görülmesi, ülkenin kapsayıcı ruhunun altını çizmektedir. Bu sahne, Türkiye’nin farklılıklara rağmen birlikteliği teşvik etme, farklı kültürlerden insanların arkadaş olabileceği, dini ve kültürel uçurumların ötesine geçen bir yer haline gelme konusundaki kararlılığını temsil ediyor.

Türkiye’de Aile Değerleri: Çocuklara ve Yaşlılara Saygı Kültürü 

Türkiye’de çocuklara ve yaşlılara karşı nazik olmak büyük öneme sahiptir. Toplumumuzda neredeyse kutsal sayılan bu bireyler, büyük bir değer taşırlar. Bir yetişkinin bir çocuğa veya yaşlıya karşı sesini yükseltmesi nadir görülen bir durumdur. Türk ailelerinde çocuklar çok değerlidir. Her hafta sonu, genç ve yaşlı kalabalık ailelerin bir araya gelerek parklarda keyifli zaman geçirdiği gözlemlenebilir.

Türkiye’de, büyüklerin saygılı ve onurlu bir yaşlılık geçirmelerini sağlamak adına emeklilik sigortası sistemi uygulanmaktadır. Devlet tarafından sağlanan bu değerli destek sistemi, yaşlı topluluğumuza yaşlandıkça hak ettikleri finansal güvenlik ve rahatlığı sunmayı hedeflemektedir.

 

Doğanın İyileştirici Dokunuşu: Türkiye’nin Güneyinde Yaşam 

Türkiye’nin güney bölgelerinde güneş, yılın yaklaşık 300 günü varlığını sürdürür ve yaz aylarında neredeyse hiç kötü hava yaşanmamaktadır. İlkbaharın başlarından sonbaharın sonlarına kadar hava genelde çok güzel olacaktır ya da sadece serinletici bir yağmur ile karşılaşırsınız. Bu uzun dönem, rahatlamak ve çevrenizdeki canlı yaşamın tadını çıkarmak için mükemmel bir ortam sağlar. Kış döneminde ise hava genellikle ılıktır ve bolca yağmur yağar. Canlandırıcı bir enerji kaynağı olan deniz ise güçlü bir iyileştirici etkiye sahiptir.

Dünyanın dört bir yanından insanlar en az bir veya iki haftalığına Türkiye’nin sahillerine gelerek; bedenleri, zihinlerini ve ruhlarını yenilemek için doğayla iç içe oluyorlar. Türkiye’nin güneyindeki şehirler, vatandaşlarına sayısız aktivite seçeneği sunarak sakinlerinin günlük yaşamlarını

iyileştirmeye devam ediyor. Akdeniz’in uçsuz bucaksız mavi gökyüzünün altında koşu yapabilir, kayabilir, top oyunları oynayabilir ve kıyı boyunca uzanan geniş oyun alanlarında çocuklarınızın gelişimini izleyebilirsiniz.

Türkiye’de Isınma Sistemleri: İklim Dostu Çözümler 

Türkiye’de merkezi ısıtma sistemleri yaygın bir uygulama değildir. Özellikle daha soğuk kuzey ülkelerinden gelen kişiler için bu durum biraz ilginç gelebilir. Peki, Türkiye’nin Akdeniz kıyısında insanlar nasıl ısınıyor? Gündüzleri +15°C, geceleri ise +5°C civarında seyreden kış ayı Ocak-Şubat dönemine denk gelmektedir. Ortalama 1, 1.5 ay süren soğuk hava koşullarında güneydeki kentsel ısıtma sistemleri genellikle kurulmaktadır.

Bunun yerine, bu bölgedeki çoğu konut binası ve kompleks, bireysel ısıtma çözümleri sağlar. Otonom gaz veya elektrik sistemlerinden yerden ısıtma veya dört mevsim klima sistemleri tercih edilmektedir.  Bu pratik yaklaşım iklimle uyumlu olup, bölge sakinlerine kısa kış döneminde ısıtma ihtiyaçlarını verimli bir şekilde yönetme esnekliği sağlıyor.

Türkiye’de Ulaşım ve Altyapı: Yaşamınızı Kolaylaştırın 

Bir yerleşim alanının avantajları göz önüne alındığında bölgenin ulaşım ve sosyal altyapısı bireyin konforlu ve bu sayede de mutlu bir yaşama sahip olabilmesi için önemlidir.

Türkiye’de karayolu altyapısı, birçok Avrupa ülkesinden daha gelişmiştir ve yeni kurulan küçük yerleşim yerlerinde dahi çok iyi ulaşım ağları gözlemlenebilir. Bununla birlikte devletin, birinci sınıf yolların, köprülerin ve tünellerin inşası için tüm benzin ve otomobil vergilerinden yararlandığı çok faydalı bir vergi sistemi de bulunmaktadır.  

Türkiye’de toplu ulaşım hem kaliteli hem de uygun maliyetlidir. Özellikle tramvaylar şehir içi ulaşımın en iyi araçlarından biri olarak öne çıkmaktadır. En modern araçların kullanıldığı tramvay ve metroların için, klimalar ve herkesin ücretsiz yararlanabildiği Wi-Fi ile donatılmıştır. Konfordan ödün vermeden Türkiye’deki tramvay biletini Londra ile kıyasladığımızda dört kat daha ucuz bir fiyatlandırma ile karşılaşacaksınız.

Şehir planlaması ise temel olanakları içerecek şekilde ulaşımın ötesine uzanır. Zincir mağazalar, klinikler ve okullar, her bölgenin özel ihtiyaçlarına göre, bölge otoriteleri ve sakinleriyle koordineli bir şekilde dikkatlice hazırlanmaktadır. Kentsel altyapının tüm yönlerini kapsamakta ve sakinlerin en yüksek yaşam standartlarına sahip olmaları sağlamaktadır.

Doğal güzellikleri, ılıman iklimi, harika mutfağı, güvenliği ve konforlu bir yaşam altyapısı ile tanınan Türkiye, keyifli bir yaşam tarzı arayanların Akdeniz bölgesinde en çok gayrimenkul yatırımı yaptığı ülke olarak dikkat çekmektedir. Son yılın popüler şehri Mersin’de olduğu gibi deniz bandında son derece uygun fiyatlı ve deniz manzaralı bir daire satın alabilirsiniz. 

Türkiye’de sadece en iyi yaşam koşulları ile değil, aynı zamanda her bütçeye uygun çok çeşitli gayrimenkul seçenekleri ile de öne çıkmaktadır.