Antalya denize girilecek yerler açısından Türkiye’nin en zengin bölgelerinden biridir. Yaklaşık 640 kilometrelik etkileyici bir sahil şeridine sahip olan bu cennet köşesi, bizlere sayısız seçenek sunuyor. Masmavi sularda serinlemek isteyenler için Kaputaş, Kleopatra, Konyaaltı ve Patara gibi her biri kendine özgü güzelliklere sahip plajlar bulunuyor.

Bu eşsiz sahillerin birçoğu, özellikle Lara ve Konyaaltı plajları, yüksek çevre ve kalite standartlarını gösteren Mavi Bayrak ödülüne sahiptir. Bölgedeki koylar ve plajlar aynı zamanda çeşitlilik açısından da oldukça zengin – Türkiye’nin en uzun plajlarından biri olan ve 12 kilometre uzunluğundaki Patara Plajı’ndan, turkuaz suları ile ünlü ve kayalıklar arasında yer alan Kaputaş Plajı’na kadar farklı deneyimler yaşayabilirsiniz. Nisan ayı sonundan Ekim ayı başına kadar ideal yüzme sıcaklıkları sunan bu cennet plajlara, her yıl milyonlarca turist akın ediyor. Antalya Development olarak bu yazımızda, hem popüler hem de daha sakin, kalabalıktan uzak sahilleri sizler için derledik.

Antalya’nın En Popüler Plajları

Antalya’daki popüler plajların her biri kendine özgü güzellikleriyle ziyaretçileri büyülüyor. Bu cennet köşeleri, yalnızca serinlemek için değil, aynı zamanda doğa ve tarihle buluşmak için de ideal mekanlar.

Kaputaş Plajı

Kaş ile Kalkan arasında yer alan Kaputaş Plajı, turkuaz rengi suları ve etkileyici manzarasıyla Antalya’nın kartpostal güzelliklerinden biridir. Kayalık iki yamaç arasında yer alan ve 187 basamakla inilen bu plaj, adeta saklı bir cennet gibi. Kaş’a yaklaşık 19 kilometre uzaklıkta olan Kaputaş, konum olarak Kalkan’a oldukça yakın. Denizin bazı noktaları çakıl taşlarından oluştuğu için deniz ayakkabısı kullanmanızda fayda var. Mavi yolculuk temalı tekne turlarının popüler rotalarından biri olan Kaputaş, aynı zamanda mavi bayrak ödülüne sahip plajlar arasında yer alıyor.

Kleopatra Plajı

İsmini Mısır’ın efsanevi kraliçesi Kleopatra’dan alan bu plaj, Alanya’nın batı kıyısında uzanıyor. Mitolojik hikayelere ev sahipliği yapan Kleopatra Plajı, zamanında Kraliçe Kleopatra ve sevgilisi Roma İmparatoru Antonius’un sıklıkla yüzdüğü bir yer olarak biliniyor. İnce kumları ve berrak deniziyle dikkat çeken plaj, Damlataş Mağarası’na yakınlığıyla da turistlerin ilgisini çekiyor. Alanya Kalesi’nin eteklerinde yer alan bu plaj, hem tarihi dokuyu hem de doğal güzelliği bir arada sunuyor.

Konyaaltı Halk Plajı

Antalya’nın en uzun plajlarından biri olan Konyaaltı, şehir merkezine yakınlığıyla da tercih edilen bir sahil. Toplamda 13 kilometrelik bir sahil şeridine sahip olması, hem uzun yürüyüşler yapmaya hem de farklı manzaralara tanıklık etmeye olanak sağlıyor. Halk plajı olduğu için girişlerin ücretsiz olması ve ferah bir alana sahip olması, en kalabalık zamanlarda bile rahatlık sunuyor. Çocuklu aileler tarafından sıklıkla tercih edilen Konyaaltı Plajı, mavi bayrak unvanıyla kalitesini pekiştiriyor. Plajın çevresinin taşıt trafiğine kapalı olması, çok daha huzurlu bir atmosfer yaratıyor. Bunun yanında, plaj boyunca uzanan cafe ve restoranlar ziyaretçilere çeşitli seçenekler sunuyor.

Lara Halk Plajı

Antalya’nın doğu kıyısında yer alan Lara Plajı, uzun ve geniş kumsalıyla dikkat çekiyor. Şehir merkezine yakın olması nedeniyle hem turistler hem de yerel halk tarafından yoğun ilgi görüyor. Altın sarısı kumları ve sığ suları, ailelerin ve çocukların güvenle denize girebilmesini sağlıyor. Ayrıca plajın etrafındaki altyapı, ziyaretçilere her türlü konforu sunuyor. Lara Plajı, mavi bayrak ödülüne sahip olmasının yanı sıra, temizliği ve düzenli kumsalıyla da öne çıkıyor. Akşamları muhteşem gün batımı manzarası izlemek için ideal bir yer olan Lara, yaz aylarında düzenlenen etkinliklerle de canlı bir atmosfere sahip.

Damlataş Plajı

Alanya’nın kalbinde yer alan Damlataş Plajı, aynı adı taşıyan mağaranın hemen önünde konumlanıyor. Mağarayı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler, bir süre sonra plajın keyfini çıkarmaya başlıyor. Mavi bayrak ödüllü bu plaj, komşusu Kleopatra Plajı ile birlikte bölgenin en popüler sahillerinden. Plajın çevresi restoranlar, barlar ve alışveriş noktalarıyla çevrili olduğu için ziyaretçiler tüm ihtiyaçlarını kolayca karşılayabiliyor. Damlataş Mağarası’nın astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına iyi geldiği düşünülüyor, bu nedenle hem şifa arayanlar hem de deniz keyfi yaşamak isteyenler için ideal bir durak.

Antalya’nın bu popüler plajları, sadece denize girmek için değil, aynı zamanda doğa, tarih ve kültürle iç içe bir tatil deneyimi yaşamak için de mükemmel seçenekler sunuyor. Her plajın kendine has özellikleri, farklı beklentilere sahip ziyaretçilerin memnuniyetle ayrılmasını sağlıyor.

Doğayla İç İçe Plajlar ve Koylar

Doğanın kucağında yer alan Antalya’nın muhteşem plajları ve koyları, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Ormanlarla çevrili sahiller, el değmemiş koylar ve masmavi denizleriyle bu cennet köşeler, doğayla iç içe bir tatil arayanlar için mükemmel alternatifler.

Olimpos Plajı

Antalya’nın Kumluca ilçesinde bulunan Olimpos Plajı, doğal güzellikleri ve tarihî zenginlikleriyle öne çıkıyor. Şehir merkezine yaklaşık 85 kilometre uzaklıkta yer alan bu sahil, Olimpos Dağı’nın eteklerinde, ormanlarla çevrili bir alanda konumlanıyor. İnce kumları ve temiz deniziyle ünlü olan plaj, kalabalıktan uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal bir seçenek. Aynı zamanda Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı olması, doğal yaşam açısından büyük bir önem taşıyor. Çam ağaçlarıyla çevrili kristal berraklığındaki deniziyle dikkat çeken Olimpos Plajı, sakin bir tatil ortamı sunuyor.

Çıralı Plajı

Kemer’e 28 km mesafede yer alan Çıralı, 3.5 km’lik etkileyici plajıyla Akdeniz’in berrak sularının keyfini çıkarabileceğiniz bir cennet köşesi. Plaj boydan boya ince çakıl ve kumdan oluşuyor; denize yakın kısımlar ince çakıllıyken, geride genişliği 50-100 m arasında değişen kumluk alan bulunuyor. Olimpos’la aynı sahil şeridini paylaşan Çıralı, aralarında yaklaşık 8 dakikalık yürüme mesafesi bulunan komşu plajlardan biri. Özellikle Çıralı’nın caretta caretta kaplumbağaları için önemli bir yuvalama alanı olması dikkat çekici. 2024 yılında 180 yuva ile son 30 yılın rekoru kırılmış ve yaklaşık 4 bin yavru caretta caretta denizle buluşmuştur. Birinci derece sit alanı olan plaj, sakin atmosferi ve doğal yapısıyla öne çıkıyor.

Adrasan Plajı

El değmemiş doğal güzelliği ve masmavi deniziyle tatilcilerin vazgeçilmez noktalarından biri olan Adrasan, doğanın içinde huzur bulacağınız bir ortam sunuyor. Dünyaca ünlü Likya Yürüyüş Yolu üzerinde yer alan önemli duraklardan biri olan Adrasan, yaklaşık 2 km uzunluğundaki büyüleyici kumsalı ve yemyeşil doğasıyla dikkat çekiyor. Plajın sağ kısmı ince kumlardan oluşurken, sığ ve az dalgalı deniziyle çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor. Orta kesimler ufak çakıl taşları ve kumların karışımından oluşurken, sol kısım genellikle çakıl taşlarıyla kaplı ve deniz daha hızlı derinleşiyor. Bölgede tekne turları ile etraftaki koyları ziyaret edebilir ya da sualtı dalışları yapabilirsiniz.

Suluada Plajı

Antalya’nın Kumluca ilçesinde yer alan ve beyaz kumsalı, turkuaz renkli sularıyla “Türkiye’nin Maldivleri” olarak bilinen Suluada, yaz aylarında binlerce ziyaretçi ağırlıyor. Volkanik yapısı ve el değmemiş doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan ada, tatlı su kaynaklarıyla da ünlü. Miami Plajı ve Cleopatra Plajı gibi özel noktalar yüzmek ve dinlenmek için mükemmel yerler sunuyor. Sadece 1,3 kilometre uzunluğunda ve 350 metre genişliğinde olan adada yerleşim yeri bulunmuyor. Üzerinde hiç ağaç veya yeşillik olmayan bu küçük cennet, turkuaz sularında yüzmekten keyif alabileceğiniz iki adet plaja sahip. Adrasan’dan kalkan teknelerle adaya ulaşabilir, Mağara Koyu ve Akvaryum Koyu gibi dalış noktalarını keşfedebilirsiniz.

Ceneviz Koyu

Olimpos ile Adrasan arasında dik bir yamacın altına konumlanan Ceneviz Koyu, yamacındaki kale kalıntısından dolayı Porto Ceneviz Koyu olarak da anılıyor. Sadece deniz yoluyla ulaşılabilen bu saklı cennet, turkuaz rengi sularıyla her gün onlarca yatı ağırlıyor. Koyu çevreleyen zengin bitki örtüsü ve yerel fauna, biyoçeşitlilik açısından önemli bir bölge oluşturuyor. Tarihi Ceneviz Kalesi’nin kalıntılarına ev sahipliği yapan koy, orta çağ boyunca Akdeniz ticaretinin önemli aktörlerinden olan İtalyan asıllı Cenevizliler tarafından liman olarak kullanılmış. Nesli koruma altına alınan Akdeniz fokunun da yaşam alanı olan koy, eşsiz doğasıyla görülmeye değer bir nokta.

Papaz Koyu

Dünyanın en iyi 10 yürüyüş rotasından biri olan Likya Yolu güzergahında bulunan Papaz Koyu, Antalya’nın Kumluca ilçesinde, Mavikent mahallesi Karaöz mevkiinde yer alıyor. Orman İşletmeleri ve Kumluca Belediyesi tarafından piknik alanı olarak düzenlenen koy, ormandan sahile kadar uzanan büyük bir alana sahip. Piknik masalarının yanlarında mangallar bulunan alanda, kamp yapmak da mümkün. Sakin ve dalgasız deniziyle öne çıkan koy, 12 km uzaklıktaki Adrasan’dan ve 19 km mesafedeki Kumluca’dan ulaşılabilir durumda. Tuvalet, duş ve büfe gibi temel ihtiyaçların ücretsiz olarak karşılandığı bu doğa harikası, özellikle hafta içi günlerde daha sakin bir atmosfer sunuyor.

Tarihi Dokusuyla Öne Çıkan Sahiller

Antalya’nın bazı eşsiz plajları, zengin tarihi mirasla iç içe yüzme deneyimi sunuyor. Bu sahillerde serinlerken aynı zamanda binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini görebilir, tarihle bağ kurabilirsiniz.

Phaselis Koyu ve Antik Kenti

Bey Dağları Sahil Milli Parkı’nın çam ve sedir ormanları arasında yer alan Phaselis Antik Kenti, Kemer’in 16 kilometre batısında bulunuyor. M.Ö. 7. yüzyılda Rodoslu kolonistlerce kurulan kent, coğrafi konumuyla önemli bir liman kenti olarak hizmet vermiş. Üç ayrı limana sahip olan Phaselis’te biri yarımadanın kuzeyinde, diğeri kuzeydoğuda ve üçüncüsü güneybatı kıyısında yer alan limanlar bulunuyor.

Phaselis, tarih boyunca birçok medeniyetin egemenliğinde kalmış. Sırasıyla M.Ö. 5. yüzyılda Persler, 4. yüzyılda Kayra Satrabı Mausolos ve Limyra’nın Kralı Perikles’in hüküm sürdüğü kentte, M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’in altın taçla karşılanması şehir tarihinin en renkli sayfalarından biri. M.Ö. 43’te Roma egemenliğine giren kent, en az 300 yıl sürecek refah dönemine bu dönemde kavuşmuş.

Günümüze ulaşan en anıtsal yapılarından biri su kemerleri olan bu antik kentte, kuzey tepelerden su getiren kemerler, üç agora ve Roma hamam kalıntıları görülebilir. Phaselis, tarihi zenginlikleri yanında muhteşem doğası ve plajıyla da ön plana çıkıyor. Denize girmek isteyenler, antik kent kalıntıları arasında yüzmenin tadını çıkarabilir.

Patara Plajı ve Antik Kent

Fethiye-Kalkan arasında Xanthos Vadisi’nin güneybatı ucunda bulunan Patara Antik Kenti, Likya’nın en önemli ve en eski kentlerinden biri. Adı Hitit metinlerinde Patar olarak geçen kentin arkeolojik buluntuları, tarihinin Orta Tunç Çağı’na kadar uzandığını gösteriyor.

Patara M.Ö. 3. yüzyılda Ptolemaios egemenliğiyle Likya’nın önder kenti haline gelmiş ve M.Ö. 167 yılında Likya Birliği’nin başkenti olmuş. Roma döneminde de önemini koruyan kent, aynı zamanda Apollon’un önemli bir kehanet merkezi ve Anadolu’dan Roma’ya nakledilen tahılların depolandığı bir liman olarak kullanılmış.

12 kilometrelik uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun ikinci plajı olan Patara, ince altın renkli kumlarıyla dikkat çekiyor. Doğal sit alanı içinde yer aldığı için el değmemiş güzelliğini koruyan plaj, nesli tükenmekte olan caretta caretta kaplumbağalarının önemli bir yumurtlama alanı. Akşam 19:00’dan sonra plajın kullanım hakkı bu sevimli canlılara geçiyor.

Kekova Adası ve Batık Şehir

Üçağız ve Kale köylerinin karşısında uzanan Kekova, 7.4 km uzunluğunda ve yaklaşık 500 metre genişliğinde bir ada. Türkiye’nin Akdeniz’deki en büyük adası olan Kekova, aynı zamanda bölgenin en temiz denizine sahip.

Adanın kuzeybatı kıyılarında bulunan “Batık Kent”, en az M.Ö. 5. yüzyıldan beri ticari ve askeri üs olarak kullanılmış. Büyük olasılıkla bir depremle kısmen sular altında kalan bu antik yerleşimde, deniz içindeki ev temelleri ve ana karaya oyulmuş yerleşim kalıntıları görülebiliyor.

Tersane Koyu ise hem yüzülebilecek güzel bir alan hem de Bizans Dönemi’ne ait bazilika apsisi ile arkeolojik kalıntıların en yoğun olduğu bölge. Doğal güzelliklerin yanı sıra antik eserlerin zenginliği, bölgeyi arkeoloji turizmi açısından çekici kılıyor.

Tersane Plajı

Alanya’daki Selçuklu döneminden kalma tarihi yapılardan biri olan Alanya Tersanesi’nin hemen önünde yer alan Tersane Plajı, tarihle iç içe bir deniz deneyimi sunuyor. 1228 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılan tersane, kemerli beş gözden oluşuyor ve denize bakan cephesi 56.5 metre, derinliği 44 metre.

Akdeniz’deki ilk Selçuklu tersanesi olan bu tarihi yapı, Sultan Keykubat’ın “iki denizin sultanı” unvanını almasını sağlamış. Tersanenin bitişiğinde denizden 10 metre yüksekliğinde bir kayaya tersaneyi korumak amacıyla yapılan Tophane bulunuyor.

Altın renkli kumu ve masmavi deniziyle Tersane Plajı, sahil kenarında uzun yürüyüş yapmak isteyenler için ideal. Hem merkezi konumu hem de Alanya Tersanesi’nin manzarası sayesinde tarihle iç içe yüzebileceğiniz eşsiz plajlardan biri olarak öne çıkıyor.

Sakinlik Arayanlar için Az Bilinen Yerler

Kalabalık sahillerden uzaklaşıp huzur dolu bir deniz deneyimi yaşamak isteyenler için Antalya’nın az bilinen koyları mükemmel bir sığınak sunuyor. Bu saklı cennetler, turistik bölgelerin gürültüsünden kaçıp sakinliğin tadını çıkarmak isteyenleri bekliyor.

Mağaralı Koy

Antalya’nın Finike ilçesinde, Finike-Demre karayolu üzerinde kendiliğinden oluşmuş bu doğal harika, ismini içindeki etkileyici mağaradan alıyor. Turkuaz renkli berrak deniziyle öne çıkan koy, son zamanlarda popülerliğini artırsa da hala sakinliğini korumayı başarıyor. Koya hem karadan hem de teknelerle ulaşım sağlanabiliyor. Sahili kum ve çakıl karışımı olduğu için yanınızda mutlaka deniz ayakkabısı bulundurmanız gerekiyor. Ayrıca, plaj içerisinde yiyecek ve içecek ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir yer bulunmuyor, bu nedenle gerekli malzemeleri yanınıza almanızda fayda var. Mağara bölümüne ulaşmak için sahilden biraz yüzmeniz gerekiyor çünkü karadan yürüyerek gitme şansınız yok.

İnönü Koyu

Kaş sınırları içinde yer alan İnönü Koyu, turkuaz mavisi deniziyle ziyaretçilerini büyülüyor. Kekova Adası’nın batı kısmında konumlanan bu koyu diğerlerinden ayıran en önemli özelliği küçük bir kanyona sahip olması. Koya sadece deniz yoluyla ulaşılabiliyor – Kaş’tan kalkan teknelerle yaklaşık 50-60 dakikalık bir yolculuktan sonra bu gizli cennete varabilirsiniz. İnönü Koyu’nun ilginç bir özelliği kıyıya doğru bazı yerlerde sıcaklığın hızla düşmesi. Bu soğuk su akıntıları, yüzerken küçük şok etkisi yaratabilir. Denizin berraklığı sayesinde şnorkelle dalış yapmak isteyenler için su altı dünyasını keşfetmek oldukça keyifli.

Balıkçı Koyu

Adrasan’da yer alan Balıkçı Koyu, doğal liman özelliğiyle balıkçı teknelerine ev sahipliği yapıyor ve adını da buradan alıyor. Adrasan Sahili’nden yaklaşık 10-15 dakikalık yürüyüşle ulaşabileceğiniz koy, hem kumsal hem de taşlık bölgelerden oluşuyor. Doğallığını koruyan koyda kamp yapabilir, çam ağaçlarının altında çadırınızı kurabilirsiniz. Denizi berrak ve yeşile çalan rengiyle büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Adrasan’dan kalkan teknelerle ulaşım da mümkün.

Teke Koyu

Antalya’nın batısında yer alan Teke Koyu özellikle kamp ve karavanseverler tarafından tercih ediliyor. Tekirova merkezine sadece 7 km uzaklıkta olmasına rağmen, ulaşımı biraz zorlu. Koya gitmek için orman içindeki engebeli arazilerden geçmeniz gerekiyor. Bu zorlu ulaşımı nedeniyle genellikle kalabalık olmuyor. Denizi dalgasız ve sığ olan Teke Koyu’nda çadır kampı yapabilir, şnorkelle dalış yapabilir veya doğa yürüyüşlerine çıkabilirsiniz.

Beycik Bükü Koyu

Kemer ilçe merkezine 24 kilometre uzaklıkta bulunan Beycik Bükü Koyu, hem günübirlik ziyaretçiler hem de kamp tutkunları için cazip bir yer. Çakıllı sahili ve tertemiz suyuyla özel bir deneyim sunuyor. Ormanlık alana yakın olan koy, aynı zamanda Likya Yolu parkuru içinde yer alıyor. Görece derin olduğu için çocuklu aileler için çok uygun değil. Koya ulaşım için arazi tipi araç kullanmanız öneriliyor, ancak yolu bozuk olduğundan son kısmını yürümek gerekebilir.

Aileler ve Çocuklar için Uygun Plajlar

Çocuklu aileler için tatil planlaması yaparken en önemli konulardan biri güvenli ve eğlenceli plajlardır. Antalya’da çocukların güvenle yüzebileceği, kumda oynayabileceği ve ailelerin keyifle vakit geçirebileceği birbirinden güzel plajlar bulunuyor.

Belek Plajı

Altın sarısı kumları ve berrak sularıyla tanınan Belek Plajı, özellikle çocuklu aileler için ideal bir seçenektir. Denize doğru hafif bir eğime sahip olması sayesinde küçük çocukların sığ suda güvenle oynamasına olanak sağlıyor. Ayrıca jet ski, muz botu ve parasailing gibi su sporları ailelere heyecan verici deneyimler sunuyor. Gün batımında plaj, muhteşem manzaraları izleyebileceğiniz restoranlarıyla farklı bir atmosfere bürünüyor.

Beldibi Plajı

Kemer ilçesinde bulunan ve Göynük beldesine bağlı olan Beldibi Plajı, şehir merkezine 29 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Mavi bayrak ödüllü bu plajın yer yer çakıl taşları olsa da sahili büyük oranda kumludur. Yaklaşık 300 metre uzunluğundaki sahil, jet ski ve su kayağı gibi aktiviteler için elverişli ortam sağlıyor. Plaj içinde soyunma kabinleri, duş alanları ve tuvaletler mevcut. Aynı zamanda çocukların rahatlıkla vakit geçirebileceği aile dostu otelleriyle de ön plana çıkıyor.

Akçagerme Plajı

Kaş ilçe merkezine yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta bulunan Akçagerme Plajı, 2011 yılından bu yana mavi bayrak ödülünü koruyor. Toplamda 200 metre uzunluğundaki plaj, çakıldan ziyade kumlardan oluşuyor ve denizi genellikle sığ. Kaş Belediyesi tarafından işletilen plajda plaj voleybolu, tenis ve aquapark gibi eğlenceli alanlar bulunuyor. Bu özellikleriyle çocuklu aileler için oldukça ideal bir tercih. İnce çakıl taşlarıyla kaplı olan plaj, berrak turkuaz renkli deniziyle hem çocuklar hem de yetişkinler için güvenli ve keyifli bir yüzme deneyimi sunuyor.

Evrenseki Plajı

Antalya’nın Sedir ilçesinde yer alan Evrenseki Plajı, beyaz kumsalı ve turkuaz renkli sularıyla dikkat çekiyor. 2010 yılından bu yana mavi bayrak ödülünü koruyan plaj, tamamen ince kumlardan oluşuyor ve etrafı büyük oranda palmiye ağaçlarıyla kaplı. Girişin ücretsiz olduğu plajda engelli tuvaleti, soyunma kabini ve geniş bir duş alanı bulunuyor. Yaklaşık 150 metre uzunluğundaki plaj, çocuklu aileler için güvenli ve konforlu bir ortam sağlıyor.

Kızılağaç Plajı

Manavgat’ın Kızılağaç Mahallesi’nde bulunan plaj, özellikle bölge halkının tercih ettiği popüler plajlar arasında yer alıyor. İnce kum ve çakıl taşlarının karışık olduğu plajda giriş ücretsiz. İlçe merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta olan Kızılağaç Plajı’nda, temel ihtiyaçları karşılayacak işletmeler dışında soyunma kabini ve tuvaletler mevcut. Bu durum ailelerin konfor düzeyini önemli ölçüde artırıyor.

Antalya Denize Girilecek Yerler Listesi

Kaputaş Plajı

Kleopatra Plajı

Olimpos Plajı

Patara Plajı

Phaselis Koyu

Beldibi Plajı

Mermerli Plajı 

Konyaaltı Halk Plajı

İnciraltı Plajı

Damlataş Plajı

Adrasan Plajı

Çıralı Plajı

Örnekköy Plajı

Suluada Plajı

Belek Plajı

Kalkan Halk Plajı

Akçagerme Plajı

Kızılağaç Plajı

İnceboğaz Plajı

Limanağzı Plajı

Sülüklü Plajı

Evrenseki Plajı

Kiriş Plajı

Büyük Çakıl Plajı

Ayışığı Plajı

Hidayet Koyu Plajı

Tekirova Plajı

Gökliman Plajı

Koru Plajı

Kekova Adası

Tersane Plajı

Göynük Plajı

Mağaralı Koy

Gökkaya Koyu

İnönü Koyu

Balıkçı Koyu

Teke Koyu

Cennet Koyu

Maden Koyu

Adrasan Koyu

Ceneviz Koyu

Beycik Bükü Koyu

Akvaryum Koyu

Korsan Koyu

Papaz Koyu

Hidayet Koyu

Fırnaz Koyu

Andrea Doria Koyu